2. Bu hazırlıklar yapılırken Yahudi halkına karşı düzen kurup zarar
vermek isteyenler tarafından şöyle bir düşmanca söylenti yayıldı. Yahudiler'in
geleneklerinin başkaları tarafından yerine getirilmesine engel oldukları
yönünde bir rapor buna gerekçe oldu.
3. Yahudiler'se hanedana karşı şaşmaz bir bağlılık ve iyi niyet
sergilemeyi sürdürdüler.
4. Ancak Tanrı'ya taptıkları ve O'nun yasasına göre yaşadıkları
için yiyecek konusundaki ayrılıklarını bozmadılar. Bu yüzden bazı kişilerin
gözünde iğrençtiler,
5. ama yaşam biçimlerini doğru kişilerin iyi eylemleriyle
süsledikleri için herkesten saygı gördüler.
6. Ne var ki, diğer uluslardan olanlar, onların kendi halkları
için yararlı hizmetlerini görmezden geldiler.
7. Bunun yerine ibadet ve yiyecek konusundaki değişikliklere
ilişkin dedikodu yaptılar ve bu insanların ne kral ne de görevlilerine sadık
olduklarını, tersine kralın hükümetine karşı ve düşman olduklarını ileri
sürdüler. Bu nedenle Yahudiler'i sıra dışı bir dille kınadılar.
8. Bu insanların etrafında beklenmedik bir kargaşa ve aniden
oluşan kalabalıkları gören kentteki Grekler hiçbir haksızlığa uğramamış
olmalarına karşın onlara yardım edecek güçte değildiler. Çünkü onlar da zulüm
altında yaşıyorlardı. Durumlarına üzüldüklerinden onları teselli etmeye çalıştılar.
Koşulların düzeleceğini düşünüyorlardı.
9. Çünkü hiçbir suç işlememiş böyle büyük bir halkın yok olmak
üzere terk edilmesi doğru değildi.
10. Komşuları, arkadaşları ve meslektaşlarının bazıları onları
zaten gizlice kenara çekmiş ve yardım sağlamak için daha fazla çaba
göstereceklerini söyleyip onları koruyacaklarına söz vermişlerdi.
11. Bu sırada talihli olmakla övünen ve ulu Tanrı'nın gücünü
hesaba katmayan kral, amacını düzenli bir şekilde gerçekleştirebileceğini
düşünerek onlara karşı şu mektubu yazdı:
12. "Kral Ptolemi Filopator'dan Mısır'da ve tüm
bölgelerindeki generaller ve askerlerine selam ve sağlık olsun:
13. "Bendeniz ve hükümetim esenlik içinde bulunmaktayız.
14. Bildiğiniz gibi Asya'da sefer yaptığımız sırada savaş,
ilahların istemli olarak bizimle birlikte davranmasından ötürü tasarladığımız
gibi sonuçlandı.
15. Kili-Suriye ve Fenike'deki halklara mızrak zoruyla değil
merhamet ve büyük bir yardımseverlikle, onlara karşı gönülden iyi davranarak
egemenlik sürmemiz gerektiğini düşündük.
16. Kentlerdeki tapınaklara büyük gelirler sağladıktan sonra
Yeruşalim'e de varıp akılsızlıklarından vazgeçmeyen o kötü insanların
tapınağını onurlandırmaya gittik.
17. Sözde huzurumuzu kabul ettiler, fakat eylemleri içtenlikten
yoksundu. Çünkü iç tapınaklarına girip onu muhteşem göz kamaştırıcı güzellikte
bağışlarla onurlandırmayı önerdiğimizde
18. geleneksel kibirlerine kapılıp girmemize engel oldular. Fakat
herkese yönelik iyi niyetimizden dolayı gücümüzün sergilenmesinden kurtuldular.
19. Bize karşı olan düşmanlıklarını sürdürmekle bütün ulusların
arasında krallara ve kendi iyiliklerini düşünenlere kafa tutan tek halk
oldular. Hiçbir davranışın içtenlikle yapıldığına inanmak istemiyorlar.
20. "Fakat biz Mısır'a zaferler kazanmış olarak girdiğimizde
akılsızlıklarına göz yumduk. Çünkü biz bütün uluslara karşı cömertçe
davranırız.
21. Yaptığımız iyilikler arasında şu da vardı: Bizimle yaptıkları
işbirliği ve başlangıçtan beri onlara cömertçe emanet edilen çok sayıdaki
işlerden dolayı buradaki yurttaşlarına genel af ilan ettik ve bir değişiklik
yapma yürekliliğini göstererek onlara İskenderiye yurttaşı olma ve olağan
dinsel törenlerimize katılma hakkını tanımaya karar verdik.
22. Fakat doğuştan gelme kötü niyetleri nedeniyle bunu aykırı bir
ruhla algılayıp iyi olanı hor gördüler. Sürekli kötülüğe eğimli olduklarından
23. paha biçilmez değerdeki yurttaşlığı küçümsemekle kalmayıp aynı
zamanda aralarında bize içtenlikle yakın olan kişilere karşı hem sözle hem
sessizlikle nefretlerini sergilediler. Her koşulda, düşük yaşam biçimlerine
uygun bir şekilde yakında politikamızı değiştireceğimizden kuşkulanıyorlar.
24. Bize karşı olduklarına inandığımız için ani bir kargaşanın meydana
gelmesi durumunda bu saygısız insanlar arkamızda vahşi düşmanlar ve hainler
olarak durmasınlar diye önlemler almış bulunuyoruz.
25. Dolayısıyla bu mektup gelir gelmez düşmanlara uygun, kesin ve
utanç verici idam cezasını çekmek üzere aranızda yaşayanları, karıları ve
çocuklarıyla birlikte, demir prangalara vurup aşağılamalara varan sert bir
tutumla bize göndermeniz için buyruklar verdik.
26. Çünkü bunların hepsi cezalandırıldıktan sonra önümüzdeki süreç
için hükümetin elimizde iyi bir durumda ve düzenli olacağına eminiz.
27. Fakat Yahudiler'i koruyanlar, ister yaşlı ister çocuk ya da
bebek olsun, aileleriyle birlikte ölene kadar acımasızca işkence görecektir.
28. İhbarcı olarak çalışmaya istekli olanlar cezalandırılanların
malvarlığına sahip olacak, ayrıca krallık hazinesinden iki bin drahmi alacak ve
özgürlüğe kavuşacaktır.
29. Bir Yahudi'ye koruma sağlayan bir yer ortaya çıkarılırsa orası
yaklaşılmaz ilan edilip ateşle yakılacak ve her canlıya sonsuza dek yararsız
hale getirilecektir."
30. Mektup yukarıdaki şekilde yazılmıştır.